Okuduğum kitapların hepsinden keyif aldım , Dört Anlaşma 'yı yıllar önce okumuştum , bugünlerde tekrar okumak ve sizlerle paylaşmak istedim :
Dünyaya geldiğimizden itibaren herşeyi yetişkinlerden öğreniriz. Doğruyu yanlışı , iyiyi kötüyü , yargılamayı , adaleti , toplumda nasıl davranmamız gerektiğini , neye inanıp neye inanmamamız gerektiğini . Kurallara aykırı davrandığımızda kötü kız , kötü çocuk oluruz. Ceza ve ödül sistemiyle ; ödül aldığımızda kendimizi iyi hisseder , anne baba , arkadaş , öğretmenlerin ilgi ve dikkatiyle kendimizi iyi hissederiz. Böylece farklı bir kişiliğe bürünür ve başkalarının bizi görmek istedikleri gibi bir kişi olmaya başlayıp , normal eğilimlerimizden uzaklaşırız . Anne babayı memnun etmeye çalışırız , okulda öğretmeni memnun etmeye çalışırız , arkadaşlarımızı memnun etmeye çalışırız , sonunda olmadığımız biri haline geliriz . Belirli bir yaşa gelince artık ' yeterince iyi değilim , yeterince güzel değilim , sevgiye layık değilim ' gibi kendi kendimizi yargılamaya başlarız . Herşey zaten içimizde olduğu halde gerçeği , adaleti , güzelliği başka yerlerde arar , mutsuz olur ve acı çekeriz . Bizi sevmesini istediğimiz kişileri memnun etmek için mükemmel olmaya çalışır , olamayınca da kendimizi reddeder , affedemeyiz .
Kendimizi kabul etmeyi ve sevmeyi bilmiyoruz . Doyumlu ve mutlu bir yaşam sürmek için korku temelli alışkanlıklardan sıyrılıp , bireysel gücümüze sahip çıkmamız , gerçek enerjimizi ortaya çıkarmak için kendimizle sevgi temelli anlaşmalar yapmamız gerekiyor . İşte kısaca dört anlaşma :
1. KULLANDIĞINIZ SÖZCÜKLERİ ÖZENLE SEÇİN . Söz güçtür , düşünmekte kullandığınız sözlerle yaşamınızı yaratırsınız . Söz öylesine güçlüdür ki bir söz milyonlarca insanın yaşamını değiştirebilir . İnsan sürekli kendisiyle konuşur ' şişmanım , çirkinim , asla yeterince iyi olamayacağım , ya gene başarısız olursam , hasta olmazsam iyidir ' gibi . Sözü kendimize karşı nasıl kullandığımızı görüyor musunuz? Birinci anlaşma , sevgi dolu sözcükler kullanarak , zihnimize sevgi tohumları ekmekle , korkuyu sevgiye dönüştürmekle ilgili . Kendinize nekadar harika olduğunuzu , kendinizi ne kadar sevdiğinizi söyleyin .
2. HİÇBİRŞEYİ KİŞİSEL ALGILAMAYIN . Çünkü kişisel algıladığınızda söylenen şeye katılmış ve bir hiç uğruna acı çekmiş olursunuz . Bu kurala uyduğunuzda başkalarının bilinçsizce söylediği sözler sizi incitemez ve kimse size zarar veremez .
3. VARSAYIMDA BULUNMAYIN . Varsayımların problemi gerçek olduğuna inanmamızdır . Yaşamımızdaki üzüntülerin ve dramaların kaynağında kişisel algılamak ve varsayımda bulunmak vardır . Genellikle partnerimizin ne düşündüğümüzü bildiğini varsayar ve ne istediğimizi söylemenin gereksiz olduğuna inanırız . Bizim istediğimiz gibi davranmazsa alınır ve inciniriz .
4. DAİMA YAPABİLDİĞİNİN EN İYİSİNİ YAP . Bu kuralla yaşamı dolu dolu ve yoğun yaşar , üretken ve kendinize karşı iyi olursunuz .
Bu anlaşmalar toplumsal rüyanın anlaşmaları değildir canlı ve güçlüdür . Amacı ise ; acı çeken insanlık deneyimini aşarak Tanrının insan bedenindeki ifadesi olabilmektir .
Ben kısaca özetlemeye çalıştım , kitapta daha ayrıntılı ve doyurucu örneklerle açıklanıyor , eski bir kitap meraklıları okumuştur ama konu ilginizi çektiyse ve okumadıysanız tavsiye ederim .
Ben de isterdim okumak.Meleklerle Yaşamak kitabını okumayan sanırım bir ben kaldım:)
YanıtlaSilundenied ; bu ara bir çok kişinin elinde Meleklerle Yaşamak kitabı var , demek ki bu kitaptan almamız gereken birşeyler var diye düşünüyorum , tavsiye ederim.
YanıtlaSilKitap olunca akan sular duruyor benim için.. Zeynep'cim.. Paylaşımın için teşekkür ediyimm mi Etttim bile.. Çook teşekkürler güzel insan.. Muck
YanıtlaSilNoNo canım , güzel sözlerin için teşekkürler canım , öptüm .
YanıtlaSilod süperdi.(bence)
YanıtlaSilkitap eylemcisi ; bence de süperdi , İskender Pala'yı zaten çok severim , çoğu yerini ağlaya ağlaya okudum , sevgiler...
YanıtlaSilMeleklerle Yaşamak güzeldi, bu sene çok fazla var bu tarz kitaplar ama Beki Erikli kitabını birçok kez elime alıp bırakmıştım ve uzun bir aradan sonra yine elim gidince aldım. Eve gelip önsöz yazısını okuyunca anladım, aslında hiç bir şey tesadüf değil... :)
YanıtlaSilOd kitabını da büyük bir ilgi ve keyifle okudum. Yazarın diğer kitaplarınıda, anlatım dilini de çok beğeniyorum. :)
Ve Dört Anlaşma kitabını geçen sene okudum, Doğan Cüceloğlu'nun resmi web sitesinde görmüştüm, tavsiyeler bölümünde ve almıştım. Bende sizin gibi hiç pişman olmadım bu kitaplardan ve okumayanlara tavsiye ederim...
Hepsi güzel kitaplar. Severek okunuyor.
YanıtlaSilAhucuğum ; haklısın canım , sevgilerimi yolluyorum.
YanıtlaSilHiç birini okumadım henüz. Tavsiyenize uyup, edinir edinmez okuyacağım inşallah. Sevgiler.
YanıtlaSilNergiz ; canım severek okuyacağına inanıyorum.
YanıtlaSilMeleklerle Yaşamak ve Od'u okudum. Fakat Herman Hesse kitabını okumak istiyorum.
YanıtlaSilNazan Bekiroğlu okumuşmuydunuz Zeynep? çok severim özellikle İsimle Ateş Arasında adlı kitabını. Bende bu kitabı okurken aglamıştım.
Aslıcığım ; Siddhartha soylu bir aileden gelen ve Buddha gibi olmak için bilgelik arayışıyla yolculuğa çıkan bir gencin öyküsü , Hesse ölümsüz yazarlardan biri kabul ediliyor , severek okuyacağını düşünüyorum.
YanıtlaSilİsimle Ateş Arasında kütüphanemde sırasını bekliyor , sen de beğendiysen elimdekiler bitince hemen okurum canım , şu anda Aşk Mahal ' i ve İki Cami Arasında Aşk'ı okuyorum , Mihrimah ile Sinan 'ı anlatıyor .
sevgiler...
Gülşahcım ; yorumunu birkaç gün önce yazmışsın ama bekleyen yorumlar arasında bugün göründü , birtaraftan bu aksaklığa kafam takıldı , diğer yandan yeni yanıtlıyorum kusura bakma , kitapların hepsini okuyup beğenmene çok sevindim canım , Dört anlaşma , meleklerle yaşamak tarzında kitapları seviyorum , tarih kitaplarından da keyif alıyorum , görüşmek üzere , sevgiler...
YanıtlaSil