Bir erguvanlar vardı , pembe mi desem deli mi desem , bu ümit olmasa içimde , buralarda bir gün beklemem. necati cumalı

30 Kasım 2010 Salı

güzel bir söz

Kendi kalbine bakamayanın yaşamı bulanıktır , kendi yüreğine bakabilme cesareti gösterenler gönlünün muradını keşfedenlerdir .


                                                                Carl Gustav Jung

29 Kasım 2010 Pazartesi

Taze Çiçekler

Çiçeklerle ortaya çıkarılan güzelliklere bayılıyorum. Taze çiçeklerin  bulundukları ortama kattıkları tazelik , ferahlık ve zarifliği gördükçe ,  onlarsız bir mekan düşünemiyorum .

countryfarmhouse

countryfarmhouse

honeyliving

countryfarmhouse


countryfarmhouse

honeyliving

countryfarmhouse


countryfarmhouse

brownbutton
alkemie





28 Kasım 2010 Pazar

Goethe

Deliler ve akıllılar aynı derecede zararsızdır.
Yalnız yarı delilerle , yarı akıllılar çok tehlikelidir.

                                            

manzara.gen

Sitrin

SİTRİN : Bir çok hastalığı iyileştirmede kullanılır.Rengi sarıdan , açık kahveye uzanan yelpazede ve berraktır.Aurayı temizler , negatif enerjiyi dağıtır. Mide , dalak ve pankreas üzerinde şifa etkisi vardır. Göz hastalıklarına karşı koruyucudur. Başarıyı arttırır , depresyonu önler. Cilde yakın ve dokunacak şekilde takılmalıdır. Bir diğer adı da Tüccar Taşıdır. Parasal olarak şans getirdiğine inanılır. Bu amaçla cüzdanın içinde saklanabilir.


Küçüklerinden alarak , hayatınıza parayı çekmesi için
cüzdanınıza koyabilirsiniz

Sitrin ;  koç , aslan ve başak burçlarının taşıdır.

26 Kasım 2010 Cuma

mor odalar

Romantizm , duygusallık , zerafet , tutku , asalet ve MOR. Mor konsantrasyonu arttırır , yeteneklerinizi geliştirmenizi destekler , meditasyon için en uygun renktir. Çevrenizde bu renk bir obje mutlaka bulundurmalısınız. Mürdüm , erguvan , lila , leylak ,  eflatun morun tonlarıdır. Dekorasyonda mor ve tonlarını uygun oranlarda kullanmak gerekir. İster duvar rengi olarak , ister tek bir kanepe , berjer veya puf olarak , ister çiçek veya tablo olarak , ister mor başlıklı bir abajur veya mor camdan yapılmış likör takımı olarak. Her nasıl şekilde olursa olsun yoğun  kullanmamaya dikkat etmek gerekir , aksi halde mekanlar boğucu hale gelebilir.













25 Kasım 2010 Perşembe

Prensesin Uykusu

Çağan Irmak'ın yazıp  yönettiği , Prenses'in Uykusu sessiz sedasız vizyona girdi ve kulaktan kulağa yayılmaya başladı . Filmi dün izledim. Filmde 10 yaşlarındaki Gizem , başını vuruyor ve derin bir uykuya dalıyor. Sonrasında alt katlarında oturan Aziz , Aziz'in ev arkadaşı Neşet ve Gizem'in annesinin onu uyandırmak için çabalarına tanık oluyoruz. Başarılı oyunculuklar , filmin masalsı anlatımı , samimiyeti , üzüldüğünüz anda güldürebilmesi en çok ta Aziz'in filmin değişik bölümlerinde verdiği mesajlar hoşuma gitti. Başımıza gelen kötü bir olay , aslında daha iyi bir şeye vesile olabilir. Biz bunu ancak zaman geçince anlayabiliriz , yaşam umudunu hiçbir zaman yitirmemeliyiz gibi.







Mevlana

Her ne istiyorsan kendinde ara !
Senin canının içinde bir can var , o canı ara !
Senin dağının içinde bir hazine var , o hazineyi ara !
Eğer yürüyen dervişi arıyorsan ;
Onu senden dışarıda değil ,
Kendi nefsinde ara !


manzara.gen

24 Kasım 2010 Çarşamba

Hoca Ali Rıza

Resimlerinde doğup büyüdüğü Üsküdar , İstanbul 'u tercih etmiş , karakalem ve suluboya tekniğindeki başarısı ve hızlı çalışması sayesinde , çok sayıda İstanbul peyzajı ortaya koymuştur. 1884 yılında Harbiye'yi bitirmiş ve bu okula resim öğretmeni olarak girmiştir. Realizmin en zengin temsilcilerinden birisi kabul edilmektedir. ( 1858 - 1930 )



Çınar Altında

Fenerli Sokak


Kız Kulesi

peyzaj



İftar Sofrası

23 Kasım 2010 Salı

İznik çinileri

Bayram tatilinde İznik'i gezmeye fırsatım oldu. Tarihinde üç kez başkent olan İznik , adeta açık hava müzesi. Hamamlar , türbeler , surlar , Yeşil cami , kaya mezarları , kliseler ve çiniler. . Çini ve seramik üretimine 15 . yy. ın başlarında başlanmış , 16. yy.da zirve yapmış ne yazık ki 18. yy.da son verilmiş. Şimdilerde bu kültürel mirasımızı  , geleneksel İznik çinisi üretimini yeniden canlandırmaya çalışıyorlar. Sokaklardaki atölyelerde hem üretim hem de satış yapılıyor .Nilüfer Hatun Çini Çarşısında da yan yana sıralı dükkanlar var. Alışverişinizi yapıp,  çay bahçesinde çay içiyorsunuz. Ürünlere gelince ; Hepsi o kadar güzel ki , neye bakacağınızı , neyi alacağınızı şaşırıyorsunuz . Hertarafta ,
kobalt mavisinden açık maviye , firuzeden yeşile , turkuazdan kırmızıya İznik çinileri. Tabak , vazo , kaftan , fincan , ibrik , kolye , yüzük , saat , şekerlik , abajur şeklinde çiniler. Üzerlerinde lale , karanfil , yaprak ,nergis desenleriyle çiniler.  Fiyatlar uygun ve dükkan sahipleri  de kolaylık yapıyorlar. Üstelik çok dekoratifler . Hem eviniz için , hem de hediyelik eşya olarak düşünebilirsiniz. Size tavsiyem ;  gitmeden kafanızda ne alabilirim , nereye koyabilirim diye bir fikriniz olursa benim gibi kararsız kalmaz , döndüğünüzde keşke alsaydım diye pişmanlık duymazsınız.







Birkaç tabak alıp duvarlarınızı süsleyebilirsiniz


O kadar çok nar kullanılmış ki ; desenli desensiz ,
kırmızı mavi turkuaz , çeşit çeşit

Takılar çok çeşitli ve güzeldi
fiyatları da çok uygundu








En çok küçük kaftanları ve takıları beğendim
çok güzellerdi

Görseller; erguvanmevsimi